Sultan Abdülaziz Han'ın Nebiler Sultanına Arzuhali
Sultan Abdülaziz Han, Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.)'e son derece hürmetkâr bir padişah idi. Kendisinin yazıp Ravza-i Mutahhara'ya gönderdiği bir arzuhalinden: (Besmele, Hamd ve salavâttan sonra):"... Bu âlemi yoktan var eden Allâhu azimüşşân hazretleri Âdemoğlunu yarattığında onlara "Ellestü bi-rabbiküm: Ben sizin rabbiniz değil miyim" buyurduğunda bütün hepsi "Belâ" dedi ise de tamamı hidâyete mazhar olamadı. Elhamdülillâh ki hidâyete nâil olup hem de onun habîbine ümmet olduk. Bir de fazladan olarak mü'minlerin kıblesi olan Beytullah hizmetine kalbimle ve kâlıbımla, mâlımla ve bedenimle, sıdkan ve diyâneten, irsen ve intikâlen nâil kılındık. Aynı zamanda şerîat ve tarîkatın sırât-ı müstakim olarak muhâfaza ve icrası uhdemize bir büyük emanet kılındı. İnşâallâh, lâyık olmadığımız halde verilen bu me'muriyeti eda ederiz ve mal ve evlatların fayda vermiyeceği o hesap gününde şefâatinize ererek cennete girmeye de muvaffak oluruz.
Gece ve gündüz duâsı bu olan ümmetinizden Abdülaziz Han bin Mahmud Han Gâzî cürüm ve isyanımı itiraf ederek yüce dergâhınıza arzuhal takdimine cür'et eyledim. Bütün günahlarımdan estağfirullah sümme estağfirullah. Bu fani dünyada, vakt-i âhir zamanda, bu ümmetinize rûhâniyetinizle imdâd ve gaib erenlerini imdadına tayin eyleyiniz. Devlet-i Aliyyenize ve dînimize, yakın ve uzak, gizli ve aşikâr düşman olanların def'i için kapınızdan başka ilticâ mahallimiz yoktur.
Bütün ümmet-i Muhammed ile birlikte bu günahkâr ümmetinize hayatta, sıhhat ve afiyette iken üzerindeki bütün hukukullâhi ve kul haklarını eda etmek müyesser ediniz..."
Cenâb-ı Hak, bütün ümmetlerinize ve bu arzuhal sâhibi kulunuza şefâatinizi eriştirip vakti tamam olup âhirete dâvetçi geldikde son nefeste "Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh" kelimesiyle göçmek nasip kılsın. Arasat meydanında da yüz sebebi olacak şefaatinizi ihsan buyurunuz. El aman yâ Resûlüllah ve ya Habiballah.
YORUM