Her ülkede sıklıkla tüketildiği gibi bizim ülkemizde de sıkça tüketiliyor. Günümüz teknoloji çağı olduğu için pillere ihtiyaç duymamamız kaçınılmaz. Tüketirken sıkıntı yok fakat pil atığa dönüştüğünde atık pil kutusuna atmamız gerekirken günlük yaşamımızda tükettiğimiz yiyecek atıkları ile aynı yere yani çöp kutusuna atıyoruz. Ülkemiz de yaklaşık yıllık 18 milyon adet pil tüketiliyor. Bu konuda toplumun duyarlı olması gerekmekte olduğunu hatırlatmakta fayda var.
Pillerin doğaya ve insanlara zararlarını maddeler halinde sıralayalım.
Atık Pillerin Doğaya ve İnsanlara Zararları
1. Atık piller, binlerce kat fazla doğal yaşama ve insanlığa zararlı ağır metaller içerirler.
2. Çöpe atılan pillerdeki ağır metaller zamanla bozularak serbest hale geçer, sızıntı suyu ile birlikte yeraltı sularının, toprağın ve yüzeysel suların kirlenmesine neden olur.
3. Piller çöpe atıldığı zaman katı atık depolama sahasında zamanla bozularak bazı tehlikeli ve zararlı maddeler serbest hale geçer. Bunlardan biri de civadır.
Civa doğada bozulmaz. Civa ve civa bileşikleri halk ve çevre sağlığı bakımından çok tehlikeli ve toksiktir. Akan pildeki civa hızla deri veya solunum yolu ile vücuda girebilir. Bu maddenin eser miktarda su da bulunması dahi ciddi tehlike oluşturur. İçme suyu veya gıda zinciri yolu ile insan vücuduna giren civa;
- Parastezi, ataksi, dişatri ve sağırlık gibi nörolojik bozukluklara,
- Merkezi sinir sisteminin tahribine ve kansere,
- Böbrek, karaciğer, beyin dokularının tahribine,
- Kromozonları tahrip edip sakat doğumlara, neden olmaktadır.
4. Piller çöpe atıldığı zaman depo sahasında piller bozularak kadmiyum ve bileşikleri serbest hale geçerek suya karışır. Ağır metaller içerisindeki en tehlikeli ve toksik maddelerden biri kadmiyumdur. Kadmiyumlu sızıntı suyu, içme suyunu ve toprağı kirletecek gıda zinciri ve içme suyu yolu ile insan vücuduna girer. Kadmiyum;
- itai ve akciğer hastalıklarına, prostat kanserine, kansızlığa ve doku tahribine,
- Anfiyen ve kronik neval tübüler bozukluğa ve böbrek üstü bezlerin tahribine neden olur.
Kadmiyumun vücuttaki yarılanma ömrü 10 - 25 yıl arasında değişir. Dolayısıyla havada, gıda da ve içme suyunda kadmiyum bulundukça, kadmiyumun suda ki birikmesi artarak devam eder. İçme suyu veya gıda zinciri ile kadmiyumun % 2'si vücutta birikirken, solunum yolu ile gelen kadmiyumun % 10 - 50'si vücutta tutulur. Vücut kadmiyumu kalsiyum gibi algılar ve kadmiyum vücutta birikmeye başlar. Vücutta kalsiyum eksilmesinden dolayı kemikler yavaş yavaş zayıflamaya başlar. Ayakta durmak hatta öksürmek bile kemiklerin kırılmasına hatta iskelet ufalanarak neticede hastanın ölmesine neden olur.
5. Çöpe atılan pillerden kaynaklanan kurşunda önemli bir sağlık ve çevre tehditi oluşturmaktadır. Kurşun vücuda solunum, içme suyu ve gıda zinciri yolu ile girer. Vücuda giren kurşun ciğerlere kadar ulaşır ve ciğer de yavaş yavaş absarbe edilerek kana karışır.
Kurşun kan yolu ile önce karaciğer, böbrek, beyin ve kas gibi yumuşak dokularda 35 - 40 gün bekledikten sonra kurşun metabolitleri yardımı ile kemik ve diş gibi sert dokularda yarılanma süresi 20 yıldır. Vücutta demir, kalsiyum eksik, D vitamini yüksekse kurşun fazla miktarda birikir.
0 - 6 yaş grubu çocuklar kurşun kirliliğine karşı yetişkinlere göre en az 4 kat daha fazla etkilenirler.
Kurşun; işitme bozukluğuna, sinir iletim sisteminde ve hemoglobin bileşiminde düşmeye, kansızlığa, mide ağrısına, böbrek ve beyin iltihaplanmasına, kısırlığa, kansere ve ölüme neden olmaktadır.
6. Bir adet pil 4m³ toprağı zehirler.
YORUM