Sultan I. Mehmet Çelebi Kimdir?
Sultan I. Mehmet Çelebi, Osmanlı Devleti'nin beşinci padişahı olan Sultan I. Mehmet Çelebi, 1389 yılında Edirne'de dünyaya geldi. Bazı kaynaklarda ise Bursa'da doğduğuna ilişkin bilgiler bulunmaktadır. Babası Yıldırım Bayezid, annesi Germiyanoğlu Sülayman Şah'ın kızı Devlet Hatun'dur.1402 Ankara Savaşı'ndan sonra Osmanlı Devleti'nde başlayan fetret devrini bitirerek 1413 yılında tahta çıktı. Padişahlığı müddetince bizzat muharebede bulunmu, ve kırka yakın yara almıştı.
Osmanlı Hanedanı içerisinde ilk Mehmet ismini taşıyan padişahdır. Fetret devrinden sonra tahta geçtiği için kendisine Osmanlı Devleti'nin ikinci kurucusu da denilmiştir. Kardeşleri arasında moral ve fizik nitelikleri bakımından üzerine en çok dikkati o çekerdi. Hemen bütün beden ekzersizlerinden maharetli oluşu, güzelliği, gönül yüceliği, düşünce çekiciliğiyle halkın sevgisini kazanmıştır. Organları gayet birbirine uygundu. Çevik ve hızlı hareket eder, çok iyi yay kurardı. Çoçukluğundan beri güreşe merakı bulunan Çelebi Mehmed, fiziki yapısıyla da bir pehlivanı andırıyordu. Halk arasında kendisine Güreşçi Çelebi, ya da Pehlivan diye hitap ediyordu. Müslümanlara karşı göstermiş olduğu hoşgörü ve adaleti topraklarında yaşayan diğer inançtaki tebaasina gösterirdi. Onun bu mütevazi ve iyilik sever yapısı nedeniyle toplumun her kesimi tarafından sevilir ve taktir edilirdi. Çelebi Sultan Mehmed, tahsilini Bursa sarayında tamamladı.
Teni pembeye eğik beyazdı; Gözleri kara, kaşları kara, kalın ve çatık; sakalı gür, bıyıkları sık olmakla birlikte şeklen zarifti, alnı açık, çenesi yuvarlak, göğsü geniş, kolları nispete uzundu.
Kartal bakışlı, arslan gibi güçlü idi. Başına atalarından kalma farklı bir surette sarık sarınırdı. Başının etrafına kat kat sarılan bez, sırmalı külahının ucunda başka yerini göstermezdi.
I. Mehmed'i , davranışlarına, hareketlerinin çabukluğuna, vekarına ait övgülerin üstüne çıkaran şey, Osmanlı tarihçileri gibi, Bizans tarihçileri tarafından da adaletli, şefkati, gönül yüceliği, dostluğunda sebatı, hem Türkler, hem Rumlar için iyilik severliliği hakkında ortak tanıklık söz konusudur.
Mehmed Çelebi şehzadeliğinde 1391 yılında Amasya Sancak Beyliği'ne tayin edildi. Sancak Beyliği döneminde devlet işleriyle yakından ilgilenerek yönetici vasfını güçlendirdi. I. Beyazid ile Timur arasında yapılan Ankara Savaşı'nda, Osmanlı ordusunun ihtiyat kuvvetleri komutanlığında bulunmuştu. Savaşın kaybedilmesi üzerine zorlukla Amasya tarafına kaçmak istemiş, fakat Sinop hükümdarı Candaroğlu İsfendiyar Bey'in kız kardeşinin oğlu Yahya Bey tarafından yolu kesilmiş ise de, Çelebi Mehmed bunu mağlup ederek Bolu tarafına çekilmiştir.
[post_ads]
Çelebi Mehmed, burada adamları vasıtasıyla savaştan sonraki durumu öğrendikten sonra Bursa tarafına gitmek istedi ise de, maiyetindeki beyler, ve o sırada Amasya'dan gelen bir heyetin de kendisini davet etmeleri üzerine Amasya'ya gitti. Amasya, Timur'un maiyetinde bulunmuş olan Kara Devletşah'a verilmişti. Halk, bunu istemediği için Çelebi Mehmed'i davet etmişlerdi. Çelebi Mehmed, yanında yaklaşık 1000 kişilik bir kuvvet bulunan Devlet Şah'ı bir baskın ile öldürerek 1403 yılında Amasya'ya girdi.
Anadolu'nun birliği için kardeşleri ile mücadele etti. 1410 yılında Süleyman Çelebi'yi, 1413 yılında da Musa Çelebi'yi tasfiye ederek birliği tekrar sağladı. Osmanlı tahtında yalnız kalınca ilk işi etrafındaki beylikleri itaati altına almaya girişmek oldu. 1414 yılında Karamanoğulları üzerine sefer düzenledi ve Karaman Bey'ini esir aldı. Ona "Bir daha müslümanlara zararım dokunmayacak" diye yemin ettirdikten sonra serbest bıraktı. Sonra Candaroğulları Beyliği'nin üzerine yürüdü.
Bu beyliğide hakimiyeti altına alarak Anadolu'da kendisine yönelik gelebilecek tehlikelerin önüne geçti. Çelebi Mehmed Anadolu'da birliği sağlamak için uğraşırken Avrupa da Eflak ve Venedikliler huzursuzluk çıkarmaya başladı. 1415 yılında Osmanlı Devleti donanması ile Venedik donanması arasında ilk deniz savaşı yapıldı. 1416 ve 1417 senelerinde Avrupa'ya akınlar düzenlendi. 1419 yılında Tuna Nehri tekrar geçildi.
1420 yılında Eflak ile yapılan savaşta Avrupa'da sürekli huzursuzluk çıkarmak için girişimlerde bulunan Eflak Voyvodası hayatını kaybetti. Onun yerine Eflak'ın yönetimine ölen voyvodanın kardeşi tayin edildi.
Candar Beyliği ise tamamen Osmanlı topraklarına katıldı.
Çelebi Mehmet Han, 1420 yılına geldiğinde Anadolu'da Şeyh Bedreddin isyanı başgösterdi. Şeyh Bedreddin isyanı başgösterdi. Şeyh Bedreddin fakir fukaraya sizi zengin edeceğim vaadiyle çevresinde geniş halk kitleleri topladı. İslâm dinini çok iyi bilen Şeyh Bedreddin Hristiyan halka'da sizin dininizde hak dini gelin bize katılın diye nüfuz alanını genişletmeye çalıştı. Birçok kasaba kentlerde tahribata yol açan Şeyh Bedreddin'in üzerine yürüyen Mehmed Çelebi, isyanı kısa sürede bastırarak isyancıları dağıttı. Şeyh Bedreddin yakalandı ve mahkeme edildi. Mahkemede suçunu itiraf ederek idam edilmesini bizzat kendisi istedi ve idam edildi. Timur'un yanından döndüğü söylenen Şehzade Mustafa ile mücadele edip onu safdışı bıraktı. Bu olay: Düzmece Mustafa İsyanı diye tarihe geçmiştir.
1421 yılında henüz 32 yaşında iken Edirne'de vefat etti. Çelebi Sultan Mehmed vefat edeceği sırada, Bayezid Paşa'yı yanına çağırttı ve Ona: "Halef olarak yerime oğlum Murad'i tayin ettim. Bana karşı göstermiş olduğun itaat ve sadakati ona karşı da göster. Derhal, Murad'i buraya getirmenizi istiyorum. Zira ben artık bu döşekten kalkamam. Murad gelmeden önce emr-i hak vaki olursa Murad gelince kadar sakın ölümümü kimseye duyurmayın." Şehzade Murad henüz Amasya'da iken, Çelebi Sultan Mehmed 26 Mayıs 1421'de vefat etti. Padişahlar aasında ilk defa vefatı gizlenen zat kendisi olmuştur. Naaşı Edirne'den Bursa'ya gidilerek Yeşil Türbeye defnedildi.
Erkek çocukları: Mustafa Çelebi, II. Murad, Ahmed, Yusuf, Mahmud.
Kızları: Fatma ve Selçuk Hatun.
[post_ads_2]
YORUM